KURAL DEĞİŞİKLİKLERİ

1 Temmuz 1997 Tarihiyle yürürlüğe giren kural değişiklikleri

Geurt Gijssen,FIDE Kural Komisyonu Başkanı, Çeviri Ali Nihat YAZICI

 

1 Temmuz 1997 tarihinde, FIDE kurallarında değişiklikler yürürlüğe girmiştir.

Kurallara ilişkin değişiklik çalışmaları, Kural Komisyonunun Kasım 1995 tarihindeki ilk toplantısıyla başlamıştır. Federasyonların önerileri ve yorumları doğrultusunda hazırlanan taslak metinler, 1998’de Erivan’da yapılacak olan Genel Kongre’den önce tüm federasyonlara iletilmiştir.

Satranç Kural Komisyonun bu çalışmadaki temel amacı, tüm karşılaşma tipleri için (Normal Satranç ‘ağır parti’-giyotin, Hızlı Satranç ve yıldırım) uygulanan kuralları bir bütünlüğe ulaştırmaktı. Örneğin daha önceki kurallarda, yalnızca hızlı satranç ve yıldırımda, oyuncunun saate oynadığı elle basması zorunluluğu vardı.

Yeni elektronik saatler ile birlikte, yeni oynama süresi yöntemleri uygulamaya girdi. Örneğin, Fischer (hamle yapıldıkça süre eklenmesi) ve Bronstein yöntemleri gibi. En önemli değişiklik hamlenin tamamlanması maddesinde yapılan değişikliktir. Buna göre hamlenin tamamlanması için, oyuncunun kendi saatini durdurup rakibinin saatini çalıştırması gerekmektedir. Diğer önemli bir kural ise, bir oyuncunun, her zaman, kendi saatini durdurup rakibinin saatini çalıştırmasına izin verilmesidir.

Geçmişte, sıkça tartışılan bir diğer kural ise, bir oyuncunun turnuva salonuna geç kalması durumunda, bir saat gecikme için varsayılan turnuva saatinin mi yoksa gerçek başlama saatinin mi dikkate alınacağı idi. Erivan Kongresinde, bundan sonra varsayılan turnuva saatinin dikkate alınmasına karar verildi.

Günümüzde, bir çok turnuvada, gösterim tahtaları ile, satranç tahtasındaki durumun monitörler ya da panolar aracılığıyla gösterimi uygulanmaktadır. Bu yöntemle, satranç tahtasındaki durum, oyuncuların hamle sayısı, süreleri ve kimin hamlede olduğuna ilişkin bilgiler turnuva salonunda gösterilmektedir. Ancak, oyuncu bu yöntemle gösterilen bilgilere dayanarak herhangi bir hak ileri süremez!

Hamlelerin kaydedilmesi konusunda, önemli bir değişiklik ve bu nedenle değişen iki madde bulunmaktadır:

1. Bir oyuncu, rakibinin yaptığı hamleyi (eğer isterse) yazmadan önce kendi hamlesini yapabilir. Ancak, bir oyuncu yaptığı hamleyi oynamadan önce bir önceki hamlesini yazılım kağıdına kaydetmiş olmalıdır.

2. Beraberlik önerileri, notasyon kağıtlarında her iki oyuncu tarafından kaydedilmek zorundadır. Beraberlik önerisi, önerinin yapıldığı hamlenin yanına ‘=’ simgesi konularak kaydedilecektir.

3. Eğer bir oyuncunun, dini nedenlerden dolayı hamle kaydetmesine herhangi bir engel varsa, oyun başlamadan önce, hakem oyuncunun süresinden makul bir zaman düşürecektir.

Bir çok oyuncu, yazdıkları hamleleri bir kalem ya da saat ile üstleri örterek saklama alışkanlığına sahiptir. 1 Temmuz 1997 tarihinden itibaren değiştirilen bu kural ile, yazılım kağıtları oyun süresince, her zaman, hakemler tarafından görülebilmelidir.

 

Eğer bir oyuncu, üç kere tekrar nedeniyle beraberlik iddia ediyorsa, derhal kendisinin ve rakibinin saatini durdurup bu iddiasını ileri sürmelidir. Oyuncu iddiasını geri alamaz. Peki beraberlik iddiasında haklı değilse ne olacaktır?

Bu duruma ilişkin olarak, önce eski kuralları anımsatmak isterim. 1979 yılına kadar, oyuncu beraberlik iddia edebiliyor ancak saatini durduramıyordu. Hakem, iddiayı incelerken saatler çalışıyordu. Eğer oyuncunun zamanı,  inceleme sırasında biterse oyunu kaybediyordu. 1979 yılında oyuncunun saatini durdurmasına karar verildi. Eğer iddia haksız ise, kullanılmış zamanına beş dakika ekleniyordu. Eğer oyuncu, iddiayı ileri sürdüğü anda beş dakikadan az bir zamana sahipse ve iddiası haksız çıkarsa oyunu kaybediyordu.

1 Temmuz 1997 tarihinden itibaren bu kural değişmiştir. Kuralın yeni şekline göre, eğer beraberlik iddiası haksız ise, hakem rakibin saatine 3 dakika ekler ve iddiayı ileri süren oyuncunun kalan zamanın yarısını (bu süre en fazla üç dakika olabilir) düşer.  Yani bir oyuncunun 6 dakika ya da daha fazla zamanı varsa ve üç kere tekrar nedeniyle beraberlik iddia ederse, kalan süresinden üç dakika düşülür ve rakibin süresine üç dakika eklenir. Ancak, kalan süresi 6 dakikadan az ise, o takdirde kalan süresinin yarısı düşürülür ve rakibine yine üç dakika eklenir. Örneğin bir oyuncunun kalan süresi 2 dakika ise 1 dakika düşülür ve rakibine 3 dakika eklenir, eğer 10 saniyesi kalmış ise, 5 saniye düşülür ve rakibine 3 dakika eklenir.

Oyun, herhangi bir şekilde mat durumuna ulaşılamayacak bir pozisyona geldiğinde (rakibin yardım etmesi ile bile mat olamayacak) berabere olur. Bu durumda oyun derhal beraberlikle sona erer. Maddenin bu şekli eskisine göre daha genel bir ifade içermektedir. Eski kurallarda bir kaç pozisyon sayılmaktaydı. Artık pozisyonlara bakılmasına gerek yoktur. Bu değişiklikte en önemli nokta, mantıklı bir devam yolu değil kurallara uygun olması koşuluyla herhangi bir devam yoluyla mat edilebilmesidir.

Yeni değişikliklerde algılanması en zor olan ise Madde 10.2’deki değişikliktir.

Önce kuralın tümünü belirtmekte fayda var:

Eğer oyuncunun iki dakikadan az zamanı kalmış ise, bayrağı düşmeden önce beraberlik iddia edebilir. Bu durumda oyuncu saatleri durdurur ve hakeme başvurur.

a)   Eğer hakem, iddia sahibi oyuncunun rakibinin kazanmaya çalışmadığına ya da normal yollar ile kazanmasının mümkün olmadığına kanaat getirirse, sonucu beraberlik olarak ilan eder. Ya da kararını erteler.

b)  Hakemin kararını ertelemesi durumunda, rakibe iki dakika eklenebilir ve oyuna hakemin gözetimi altında devam edilir.

c)   Kararını erteledikten sonra, hakem oyunu beraberlik olduğuna kanaat getirdiği herhangi bir anda, hatta bayrak düştükten sonra bile berabere olarak sonuçlandırabilir.

Erivan Olimpiyatlarında, bu madde uygulandı ve itiraz başvurularının tümü bu maddeya ilişkindi.

Bu maddede iki önemli unsura dikkat çekmek istiyorum.

Birincisi, iddia sahibi oyuncunun rakibinin kazanmak için çaba göstermediği ve rakibinin bayrağını düşürmek için sürekli aynı hamleleri yaptığı.

İkincisi ise, normal (mantıklı) yollardan kazanç olmaması ve tahtada açıkça bir beraberlik durumu olması durumunda hakemin oyunu berabere ilan etmesidir. Bunun bir çok hakemden, değerlendirmeleri için istenmesi zor bir görev olduğunun farkındayım.

Yeni maddeler şu şekildedir:

Oyuncular, hakemden izin almaksızın yarışma yerini terk edemezler. Yarışma yeri; oyun salonu, tuvaletler, yiyecek içecek meşrubat bölümü, sigara içme bölümü ve hakemin takdir ettiği diğer yerler olarak tanımlanmaktadır. Hamle sırası kendisinde olan oyuncu, oyun salonunu, hakemin izni olmadan terk edemez.

Oyun, satranç kurallarına uymayı sürekli reddeden oyuncu tarafından kaybedilir. Bu durumda rakibin alacağı skor hakem tarafından kararlaştırılır.

Paris ve Erivan Kongrelerinde, bayrağın düştüğünü kimin ilan etme hakkı olduğuna ilişkin oldukça yoğun tartışmalar yaptık. Tartışma konusu, acaba sadece oyuncular mı yoksa hakem de mi, bu hakka sahip olmalıydı.

Sonuç olarak, hızlı satranç ve yıldırımda sadece oyuncuların bayrağın düştüğünü ileri sürebileceğine ve hakemin bayrak düşmesine karışamayacağına, ancak ağır parti ve giyotinde yani geri kalan tüm hallerde hakemin bayrağın düştüğünü söylemesi gerektiğine karar verildi.

Hızlı satranç ve yıldırım şu şekilde tanımlandı:

Hızlı satranç, bütün hamlelerin, 15 ve 60 dakika arasında belirlenmiş sabit bir zaman süresince yapılmasının zorunlu olduğu oyun türüdür.

Yıldırım, hamlelerin tümünün 15 dakikadan az ve sabit bir zaman süresince yapılması zorunlu olduğu bir oyun türüdür.